Öncelikle Jelatin'in ne olduğuna gelicek olursak; renksiz, kokusuz, şefaf, tatsız bir maddedir aslında bunların hepsine sahiptir fakat genelde işlendiği için bunlar yoktur. Basit olarak açıklamak gerekirse canlılarda bulunan dokudaki bir yapıdır. O yüzden belli bir üretim ritmi yoktur isteyen kediden, köpekten, attan, sığırdan, domuzdan, yosundan yapabilir. Ama piyasaya hakim olan daha çok domuz dur. Bunun sebebide Jelatin yapabilmek için o canlının parçaları gerekmektedir. Dünyadada en çok parça atığı elde edebileceğiniz canlı domuzdur. Bunun sebebi fazla tüketilmesi ve sakatatlarının değersiz olmasıdır. Ardından ise Sığır'dan elde edilen Jelatin gelir. Jelatin'in yapılışını uzun uzun uzman bir şekilde açıklayarak kafa karışıklığı yapmaya gerek yok. Çeşitli bağ dokuları, kemikler, sakatatların kaynatılıp çıkan suyun işlenmesiyle oluşur. Normal bir insanın bunu bilmesi yeterlidir. Bulunan markaları teşhir etmeyeceğiz ama ürün aldığınızda içindekiler kısmında "E441 veya .... Jelatini' yazar.
Yan etkisi yoktur ama işlenme sırasında katılan maddeler olabilceğini unutmayın. Kültürümüzde Jelatin'e en yakın şey sanılanın aksine lokum değil kemik suyudur. Aslında işlemden geçirebilirsek kemik suyu jelatinin kendisidir. İşlemden geçmediği için aroması vardır.
Dini durumuna gelicek olursak kesim şartlarına uyulduğu ve sığırdan, balıktan, koyun gibi hayvanlardan elde edilirse Yahudi ve Müslüman'larda Helal, Kaşer olacaktır. Fakat 2 Dindede şartlar birbirinden farklı olmakla birlikte bu durum çok güvenilir değildir. Çünkü en çok domuzdan elde edilir. Ve birçok yerde sığır da olsa kesim şartlarına uyulmaz. Balıkta ise hayvanın boğularak ölmesi gerekir yoksa Müslüman'da yiyemez.
Vejateryanlar ise hayvansal ürün tüketmediği için sadece bitkilerden yapılanı yiyebilir buda çok az olmakla beraber piyasada yalnız yosun jelatini vardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder